Periscope sayesinde yazılı olarak özgür bir şekilde fikirlerimizi beyan ettiğimiz Twitter adeta kendimize ait bir kanala dönüşecek. Herkes kendi canlı yayınını yaparken toplumsal olaylara yorum yapabilecek, tartışma başlıkları açabilecek ve belki de organize olabilecek. Bir nevi Periscope bizlere sözlü protesto hakkı sunacak diyebiliriz.
Periscope ile muhteşem bir haberleşme ağı kurulacağı yönünde herkes hemfikir. Zira yaşadığımız anı canlı olarak tek bir tuşla paylaşma özelliğini hayatımıza sokacak olan bir sistemden bahsediyoruz.
Şuan trafikte seyir halinde olduğunuzu düşünün ve hemen yanınızda bir polis hırsız kovalamasına şahit olun. Amerikan filmlerinden fırlamışçasına bir aksiyonla aniden E5 birbirine karışsın. Bunu önce video kaydı yapmanız, sonra bir sosyal medya hesabına upload etmeniz gerekiyor ki insanlarla paylaşabilin. Ayrıca ulaşacağınız kitle herkese açık olsa bile gözükeceği kişi sayısı belli başlı yönlerden kısıtlanmış. Ancak Periscope bize o kovalama anını o saniyede canlı yayınla milyonlarca insana tek bir tuşla aktarma imkânı sunacak. İşte bu raddede oldukça başarılı bir çıkış yakalayarak Vine ve Youtube fenomenleri gibi fenomenlerin kısa zamanda türeyeceğine emin olabilirsiniz.
Periscope belki TV kanallarının forsunu büyük ölçüde azaltacak. Sosyal medya haberciliğinin yüksek bir ivmeyle yükseldiği günümüzde tek el olma yolunda büyük çığırlar açacak. Belki sıradan insan olarak düşünülen birçok insanın siyasi görüşü, çevresel düşüncesi, propagandası ve kişisel tecrübeleri elden ele yayılarak canlı yayınlar şeklinde insanlığa ulaşacak. Periscope bu bağlamda son derece yararlı bir uygulama olarak hayatımızda uzun süre yer edeceğe benziyor.